Arıların
kovan içinde enfeksiyonlara karşı kullandığı propolisin,
antiviral, antifungal ve antibakteriyel özellikleriyle eski
çağlardan beri birçok rahatsızlığın tedavisinde yaygın olarak
kullanıldığı bildirildi. Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Gıda Mühendisliği Bölümü Araştırma Görevlisi Lütfiye Yılmaz,
yaptığı açıklamada, ''Arı zamkı'' olarak da bilinen propolisin,
işçi arılar tarafından toplanan nektarın, kovanda polen ve
arıların salgıladıkları çeşitli enzimlerle biyokimyasal
değişikliğe uğratılarak elde edilen reçinemsi bir madde olduğunu
söyledi.
Arıların bu maddeyi petek gözlerinin cilalanması, kovanda oluşan
çatlakların, yarıkların kapatılması ve kovanın dezenfekte
edilmesinde kullandığını ifade eden Yılmaz, propolisten,
insanların da eski çağlardan beri çeşitli amaçlarla
yararlandığını kaydetti. Tıpta antiviral, antifungal (Mantar
karşıtı) ve antibakteriyel özellikleriyle yararlanılan
propolisin kimyasal özelliğinin, toplandığı bölge, bitki kaynağı
ve mevsime göre değişiklik gösterdiğini dile getiren Yılmaz,
bazı çalışmalarda propolisin, insan sağlığı için önemli olan
protein, karbonhidrat, çeşitli mineraller ve az miktarda da olsa
vitaminler içerdiğinin belirlendiğini vurguladı.
"Propolis", arıların kovanları
örtmek amacıyla, bitkilerin tomurcuklarından, hazırladıkları
sarımsı, esmer renkli, reçinemsi maddeye verilen isim.
Mikroorganizmalara karşı 'mikropkıran' etkileri nedeniyle
kovanları koruyucu özelliği var. Propolis, son yıllarda dikkati
çeken bir doğal ürün olmasına karşılık, halk tarafından
kullanılışı çok uzun bir geçmişe sahip. Şüphesiz yararları
hakkında birşeyler duymuşsunuzdur. Propolis'in başlıca etkili
bileşenlerinin flavonoitler, fenolik bileşikler ve terpenler
olduğu biliniyor. Ancak bileşimi hakkında kesin bir şey söylemek
mümkün değil. Toplandığı yerin iklim ve coğrafik özelliklerinin
yanı sıra, arıların yararlandıkları ağaçların ve bitkilerin
cinsi gibi çeşitli etkenlere bağlı olarak bileşimi büyük
farklılıklar göstermektedir. Yapılan çalışmalar, ılıman
bölgelerden, subtropik ve tropiklerden elde edilen propolis
ürünlerinin bileşimlerinin büyük ölçüde farklılık gösterdiğini
ortaya koymuş. İlginç olan husus, bileşimlerinin bu kadar farklı
olmasına rağmen biyolojik etkilerinin birbirine çok benzer
olması. Arılar hangi bitki kaynağını kullanırlarsa kullansın
propolis, amaçları doğrultusunda, 'kovanları koruyucu'
özelliğini ve etkilerini sağlayabiliyor.
İLTİHAP GİDERİCİ
Propolis'in başlıca etkileri; mikropkıran, iltihap giderici, antioksidan, bağışıklık sistemini uyarıcı ve antikanserojenik olması. Propolis'in en dikkati çekici özelliği, geniş bir etkinlik spektrumuna sahip mikropkıran etkisi. Bakteri, virüs, mantar gibi farklı tip mikroorganizmalara, hatta protozoa (giardia) veya grip, uçuk ve HIV virüslerine karşı bile etkili. Bu etkinlik bilimsel çalışmalar ile de ortaya konulmuş. Bu kadar geniş etki spektrumuna sahip olmasına karşılık yine de antibiyotiklerin yerine bir alternatif olarak değerlendirilmesi son derece yanlış olur. Propolis taşıyan ilaçlardan antibiyotik tedavilerinde yardımcı olarak veya koruyucu tedavilerde yararlanmak daha doğru olur. Mesela, boğaz pastili, gargara, şurup veya boğaza sıkılan sprey tipi formülasyonlar en uygun olanları. Ancak burada bir soruna dikkatinizi çekmek isterim; propolis pahalı bir ürün olduğundan piyasada bulunan ürünlerde yeterli miktarda propolis bulunmayabiliyor. Hatta gerekli miktarın onda biri gibi düşük bir miktar ilave edilerek kandırmaca yapılabiliyor. Bu tip ürünler genel olarak 'gıda desteği' adı altında Tarım Bakanlığı'ndan alınan izin ile piyasaya sürüldüğünden yeterli miktarda propolis taşıyıp taşımadığı kontrol edilmiyor.
TEDAVİYE YARDIMCI
Yetişkin veya çocuk herkes tarafından, antibiyotik kullanılmasının zorunlu olmadığı basit enfeksiyonlarda bu tip ürünlerin tercih edilmesi, tedaviye yardımcı olacaktır. 1-5 yaşları arasında, 430 çocuk üzerinde yürütülen bilimsel nitelikte bir klinik çalışmada, echinacea, propolis ve vitamin C taşıyan bir şurup üç ay boyunca çocuklara verilmiş. Yapılan değerlendirme sonucunda, çocuklarda dönem içerisindeki üst solunum yolu rahatsızlığına yakalanma sıklığında, yani hasta olduğu günlerin sayısında, yüzde 55'lik bir azalma sağlanmış. Literatürde echinacea ve diğer bazı bitkiler ile kombine tedavilerde ağızda tekrarlayan aft yaraları, divertikulit gibi vakalarda başarı ile kullanıldığı yer almaktadır
Arının reçine salgılayan ağaçlardan (çeşitli çam türleri,
atkestanesi, gürgen, söğüt, karaağaç, kayın, kestane, kayak
tomurcukları gibi.) toplayarak kovan çatlaklarını, kapısını
sıvamak için yaptığı maddedir. Yanı sıra kovana girip ölen fare,
kertenkele gibi, dışarı atamadıklarını da her yönden zararsız
duruma getirebilmek için bu madde ile sıvar. Propolis çok iyi
bir dezenfekte maddesidir. Eski Mısırlıları n ölülerini
mumyalamakta, Yunanlılar ve Romalıların yaraları tedavi etmekte
kullandıkları ileri sürülen propolis, uzun süre ihmale uğramış,
hatta unutulmuşsa da, son yıllarda insan sağlığındaki olumlu
değeri tekrar anlaşılarak incelenmeye, kullanılmaya
başlanmıştır.
Ülkemizde propolise çeşitli adlar verilmektedir: Eğir mumu, eğer
mumu, eğil mumu, eğin mumu, eğri mum, girabolu, girebo, kirebeli,
kirebolu, pirebolu.
Rengi: Arının topladığı yöreye göre değişirse de, sarımsı
kahverengi kırmızımsı yeşildir.
Saklanması: Ağzı sıkıca kapanabilen ışık geçirmez
kaplarda 3-8 derece arasında saklanır.
Yan etkileri: İçindeki çiçektozunun %1 insanda alerji
yapması dışında herhangi bir yan etkisi yoktur.
Propolis suda erimediğinden toz olarak alındığında bozulmadan
dışarı çıkar. En az %70, en çok %90lık alkolde eritilerek
kullanılır.
İçindeki birkaç madde: İçindeki maddelerin oranı yöreye göre
değişir. (Örneğin içersindeki balmumu oranı %10 ile %40 arasında
değişebilir). Reçine, balsam. balmumu, çiçektozları, çeşitli
mineraller (alüminyum, bakır, çinko, demir, kalsiyum, mangan,
silisyum, stronsiyum, vanadyum), vitaminler (E, H, P, B
kompleksi), yağ asitleri. Bunların dışında flavone, vanilin,
isovanilin, aminoasit,...
Son yıllarda hekimlerin (araştırmacıların) yayınladığı
raporlardan propolisle iyi sonuçlar alındığını okuyoruz. Birçok
hastalıkta hastaların büyük bölümünün şikayetlerinin ortadan
kalktığı, diğer bölümünde hastalığın görülür derecede
gerilediği, çok az bölümünde ise, etkisiz kaldığı
bildirilmektedir. Günümüzde birçok hastalığa karşı
kullanılmakta, kullanılma alanı daha da genişletilmeye
çalışılmaktadır. Genellikle (ergenlik çağına gelen) gençlerde
yüzde görülen rahatsız edici sivilcelere (akne) karşı,
propolisle hazırlanmış kremle iyi sonuçlar alınmaktadır.
detaylı bilgi için :
www.arisutu.net